ustalardan

"Çaldıklarım etrafımda olup bitene verdğim tepkiden ibarettir." Tony Willams

25 Ocak 2008 Cuma

Bir Davulcunun Hayatı - Doğaç Titiz

Bir Davulcunun Hayatı

Yaşam şekilleri:
1.azmalar için ,
2.yeni başlayanlar için ,
3. biraz öğrenmiş olanlar için,
4.işin piyasasında olanlar için,
5.işe tamamen ciddi bakanlar için ki bunlar iyi davulcu olmak yolunda gerçek azim sergilerler ve
6. artık usta davulcular için olmak üzere 6 grupta oluşurlar......

1.Kazmalar için:
ağabey ben çift cross çalacağım böyle hani dıgı dıgı vuruyorlar ya ondan hani en sert müzik yapalım...... (teknik bilgi sıfır dır müzikalite de sıfır) bu tipler davulu ya artistlik için çalmaya çalışırlar yada kız tavlamak karizma için vs..... stres atmak için böyle bir yola baş vurmak yapılacak en büyük denyoluktur ki buda mükemmel bir kıroluktur

2. Yeni başlayanlar için:
bunu iyi yönden alalım bu bambaşka heyecanı hissetmek, ne öğrenirsem kardır sebebiyle her şeyi araştırma içgüdüsüyle yanıp tutuşan bir bilinçli olmak durumudur,aslında herkes bu bilince ulaşana kadar 1. bölümü geçmiştir(çok nadir olanı o da eğer şanslıysa tabi 2. seviyeden başlamaktadır......)tüm el tekniklerini baget tutuşlarını hemen öğrenmek ve bu teknikleri aceleyle doğru biçimde kullanmak isteyerek sabırsızlıklarını saklayamazlar. inanılmaz heyecan başlamıştır sadece işin ne kadar ciddi bir boyutta olduğunun farkında değillerdir , girdikleri okyanus öyle büyüktür ki sonra arasında kaybolup bir damla bile olamayacaklarını anlayana kadar acı vermez onlara ...... bunu anlamaları an meselesidir artık.

3.Biraz öğrenmiş olanlar:
yani belli bir seviye vardır artık tarz seçmekte zorlanırlar ondan bundan otlanma zamanıdır ve her davulcudan hareket öğrenmeye çalışırlar herkese bir şeyler sorarlar dave weckl’ın bütün albümlerini ezbere bilmek hariç bir de utanmadan ben şöyle çalıyorum böyle yapıyorum falan diye arada bir konuşup dururlar...artık piyasaya girmek isterler hep hayalleri orada burada çalmaktır hem para kazanmak hem de kendi zevkleri için ; biraz daha bir şeyler öğrenebilmek müzik ve davul adına.....

4.İşin piyasası:
davulcu piyasaya ilk girdiğinde öğrenecek çok şeyi olduğu gibi piyasacılıktan yakında kusacak olmaktan habersiz bir şekilde mutlu başlar işe........zaman geçer bunalır gece çaldığı program ona artık yemek yemek gibi gelmeye başlar ve kendini kazandığı paraya kaptırmazsa davul çalışmayı ihmal etmez bol bol müzik dinleyip kendini geliştirmenin yollarını arar..ve artık piyasada kaşarlanmış çeşitli müziklerde pişmiş davul ordinasyonları na alışmaya başlamış işe artık ciddi bakanlar (bu kişiler davulu çok sever ,gerçekten sever.....öğrenecekleri şeyler konusunda hem korkar hem de azim gösterirler çünkü ha yapamadıkları şeyler hep vardır içlerinde ...... davul artık meslekten çıkmış yaşam biçimi olamaya başlamıştır davula taparlar)

5.Artık işe tamamen ciddi bakanlar:
Evet kitaplarla davul notalarıyla ilgilenilmeye başlanmış olup teknik çalışmalar kuvvet kazanmıştır , ilerleme zamanıdır diye hisseder davulcu kişilik.... sabah kalktığında( (dip not)aslında davulcular 12 den erken kalkmazlar)) hemen bilek açma el kol ısıtmak için stick control çalışması 2 saat gerekli hale gelmiştir davulcu bunu çalışınca psikolojik olarak kendini iyi hisseder .... günün diğer kısımlarında özel işleriyle uğraşırken hep davul düşünür müzik düşünür çalmak istediği tarzları en ince detayına kadar inceler kendine bir sürü örnek alabileceği davulcu bulmuştur gerek Türk gerekse yabancı ve artık hep el ayak kordinasyonlarına zaman ayırır. Kombinasyonları çalışır metronomla iyice oturtana kadar...... arkadaşları tarafından gaza da getirilen bu kişilik çok daha fişeklenir ve nihayet....

6.usta davulculuk en son mertebe(sonrası da var ama ben sadece anlatabileceklerimi seçtim):
Nihayet davul üstünde elini nereye atsa yeni bişeyler keşfetmeye başlamıştır; yoktan yeni şeyler bulur Dave Weckl’dan Dennis’ten Vinnie’den Virgil’den öğrendiklerini kafasında özümser kendi tarzını yaratır artık ritimler çivi gibi gelip groveları en son iliğine kadar hisseder , hissettirir, basla müzikle bütünleşmiş aynı zamanda da çalıştıklarını müzik içinde kullanabilmeyi kendine ödev edinmiş, hala öğrenecek çok şeyi olduğunun kesinlikle farkında olan bilge davulcudur provadan provaya koşar kesinlikle davulcu değil müzisyendir artık............bunların yanı sıra özel hayatını davulla karıştırmamak da ayrı bir problem teşkil eder...........

Doğaç Titiz

Hiç yorum yok: