Bu egzersiz ellerinizin hızını ve kontrolünü arttırmak için hazırlanmıştır. Metronom eşliğinde yavaş tempodan başlayarak, vuruşların dengesine dikkat ederek ve bileklerinizi germeden rahat çalışınız.

Bu egzersiz ellerinizin hızını ve kontrolünü arttırmak için hazırlanmıştır. Metronom eşliğinde yavaş tempodan başlayarak, vuruşların dengesine dikkat ederek ve bileklerinizi germeden rahat çalışınız.

SAMBA
Aşağıda basit bir kaç adet samba örneği bulacaksınız.
Tüm egzersizlerin midileri, egzersizlerin üzerine tıklayınca farklı hızlarda çalmaya başlayacaktır.
(BU YAZI, THY AYLIK DERGİSİ SKYLIFE MAYIS SAYISINDAN ALINMIŞTIR.)

İstanbul’un kıyısında kalmış semtlerden birinde küçük bir fabrikadayız. Arka odada alçak tabureler üstüne oturmuş zanaatkârlar sıcak bakır ve özel alaşımlı levhaları istenilen kalınlık ve biçime getimek için nerdeyse soluk bile almadan çalışıyorlar. Havada hızla inip kalkan çekiçler durmaksızın madeni dövüyor. Ziller cilaya ve tornaya gitmeden önce her birine dokunarak metalin pürüzsüzlüğünü inceden inceye kontrol etmek, çekiçle hafifce döverek düzeltmek ise ustanın işi. Küçücük odada kulakları sağır eden, ahenksiz bir gürültü var. Oysa ne tuhaf, o cennetten tınısıyla nice sultanı ve askeri olduğu kadar halktan kişileri de yüzyıllarca büyüleyen bir müzik enstrümanının, zilin, yaratılma süreci bu. Tüm bu anlattıklarımız 17. yy İstanbul’undan enstanteneler olabilirdi. Ama takvimler 2000’i gösteriyor.
Zanaatkarlar alın teri dökerken, biz de ünü dünya çapında yayılmış bu nadide zillerin yapım aşamalarını izleyelim dedik. Önce bakır ve diğer madenlerin, çamur ve kilden yapılma özel kapaklı, derin potalar içinde eritilmesi gerekiyor. Rusya’dan özel olarak ithal edilen en iyi kalite kömürde yaklaşık 1100-1200 derecede eriyip kaynayana kadar (bir saatten fazla) ocakta tutuluyor. Ardından düz, yuvarlak pik kalıplara dökülüp, odun ateşiyle ısıtılan bir fırında yaklaşık 600-700 derecelerde tavlanıp istenen incelikte olmaları için yedi ya da sekiz antika silindirden geçiriliyor. Bundan sonraki adım, zili bir başka kalıba koyarak ortasına o bildik kubbeciği kondurmak. Bu işlemi zilin tam ortasında bir delik açılmadan önce yapmak gerekiyor. Tüm bunlardan sonra zilin kenarları kusursuz bir daire oluşturacak şekilde kesiliyor.
Ortaya çıkan artık maden parçaları da eritme kabına geri atılıp değerlendiriliyor. Madenin sıkışması ve istenilen biçime gelmesi için çelik bir örsün üstüne konulan zil, 20-25 dakika özel alaşımlı demir çekiçlerle dövülüyor. Çekiç ustaları bu işlem sırasında çıkan korkunç gürültüden rahatsız olmamak için kulaklarını bir parça pamuk ile tıkıyorlar. Zillerin kenarları tornada düzeltildikten sonra, iç kısımda kalmış olabilecek herhangi bir pürüzü de ortadan kaldırmak için özel bir tornadan geçiriliyor. Bu işlem süresince yerlerin incecik bakır iplikçiklerle kaplanması kaçınılmaz tabii. Bu bakır telcikler de hergün sonunda toplanarak eritme kabına atılıyor. Bu işlemlerin sonunda, hemen hemen bitmiş hale gelen zil, dış kısımları düzleştiren son cilacıya gönderiliyor. En sonunda zilin üzerine atölyenin damgası vuruluyor. Maden kazandığı ısıyı uzun süre tuttuğundan bitmiş ürün birkaç gün dinlenmeye bırakılıyor. Çünkü , zil asıl tınısına ve sesine ancak tamamen soğuyup dinlendikten sonra kavuşuyor. Her zilin çapı inç cinsinden ölçülüp ağırlığı da çeşitli kategorilere göre derecelendiriliyor: “crash”,”splash”,”ride”,”hihat” gibi.....
Zil yapım sanatı ne yazık ki 20. yüzyıl ortalarında kaybolmaya başladı. Tüm dünyada müzisyenler tarafından kullanılan zillerin pek çoğu –bazıları elde cilalansa da- artık makina üretimi. Peki, gördüğünüz bir zilin yüzde yüz el yapımı olduğunu nasıl anlayabilirsiniz? Tabii ki sesinden. El yapımı her zilin kendine özgü bir ses rengi vardır: Güçlü ve ağır ya da hızlı ve hafif, keskin ve ham ya da derin ve dinamik. Günümüzde zil, her müzik türünde kullanılıyor. Beethoven’dan heavy metale, halk müziğine, opera caza kadar. İstanbul’daki bu fabrikalarda herkesin zevkine göre bir zil bulmak mümkün. Dünyanın en üst düzey müzisyenleri ve vurmalı enstrüman çalanların çoğu buraların ziyaretçisi. Her gelişlerinde sınıf sınıf, çeşit çeşit zili sabırla deneyip sesini dinliyorlar. Ta ki kafalarında canlandırdıkları o özel tınıyı yakalayana kadar. Üretildikten sonra dinlenmeye bırakılan zillere de sahipleri tarafından beğenilip, götürülecekleri günü beklemek düşüyor.
Roni Askey Doran

Dünya genelinde amatör Rock tutkunlarını destekleme düşüncesiyle yola çıkan Jack Daniel�s Müzik Programı, 100�ü aşkın ülkede büyük bir ilgiyle devam ediyor.
Bu yıl Türkiye�de üçüncüsü düzenlenecek olan �Jack Daniel�s Rock Müzik Yarışması� start veriyor. Yarışma amatör Rock gruplarına uluslararası alanda önemli fırsatlar sunuyor.
1892 yılında kendi müzik grubunu kuran Jack Daniel�ın müzik mirası, tüm dünyada yaklaşık 100 yıldır devam ederken Türkiye�de 2005 yılından bu yana gerçekleştirdiği Rock Müzik Programları ile sürdürülüyor. Amatör Rock Gruplarının 28 Şubat tarihine kadar DEMO�larını göndererek başvurularını yapabileceği Jack Daniel�s Rock Müzik Yarışmasının Finalleri Mart 2008 de yapılacak.

1995 yılında İstanbul'da bateri zili üreten bir firmada işçi olarak çalışmaya başlayan Diril kardeşler ve akrabaları, yıllar sonra kurdukları fabrikada dünyaca ünlü sanatçıların kullandığı bateri zillerini üretmeye başladı. Kardeşlerden Murat Diril'in Almanya'da katıldığı bir fuarda Avrupa'nın en büyük müzik aletleri firmalarından Roland Mein'in yetkilileriyle tanışmasının ardından, bu firmayla anlaşma yapıldı. Çalıştıkları işten ayrılarak 2000 yılında Samsun'da üretime başlayan Diril kardeşler, yaptıkları el yapımı









| Teknik Detaylar | | | |
Bateri çalışmalarında “Four way” tekniği benimsendiğinden 2 el ve 2 ayak eklemlerini geliştirmeye yönelik etütler davul başında uygulanır. Zahmetli ve uzun bir mekanik “SABIR” gerektirdiğinden öğrencilerin ilk 2 ay el-ayak kombinasyonları ile uğraşması gerekmektedir. Buna ilave olarak temel “STICK-CONTROL” , “RUDIM ENTS” gibi “olmazsa olmaz” lar ilave edilir. Groove-Ritm ise 2 ay sonra başlar. Sıfır bir öğrenciye ASLA ritm öğretilerek bateriye başlanma gibi “temel bir yanlış” yapılmaz.İleriki aşamalar ise ROCK BEATS, LATIN, JAZZ, FUSION türlerindeki odaklanmalar STİL ANALİZLERİ, DEŞİFRE, POLY- RITM, TWIN PEDAL teknikleri gibi ayrıntılarla uğraşmaktır.
Davul Seti çalmayla ilgili önemli noktalar Matched grip -
Uygun tutuş :En çok kullanılan tutuş tekniğidir. Her iki el de aynı şekilde tutulur ve öğrenmesi kolaydır. Bageti baş parmağınızla kavrayın ve işaret parmağıyla birleştirin sonra öbür parmakları da kapatın avuçlar yere baksın.
Vuruş tekniği :Tutuş tekniğini doğru öğrendikten sonra bageti trampetin ortasına vurup hemen çekin, ilk başlarda sadece bileğinizle yapın yani parmaklar kapalı olsun ve kolunuzu kullanmayın. Bu aşağı – yukarı hareket sizin vuruşunuzdur bageti konrol edin ve zıplatmayın. Unutmayın esas vuruş bilekle yapılır. Sonra yavaş yavaş hızlanırsınız.
Bazı önemli ipuçları :
Buzz roll : Sopaları deriye bastırarak ve zıplamalarını sağlayarak yapılır.
Flam : Denerken iki ayrı davulda uğraşın mesela trampet ve tom
Yanlış : Genel bir yanlış çok hızlı başlayıp zor bir alıştırmaya gelince yavaşlamak. Asla hızlı başlamayın !
Rim shot : Kasnak ve deriye aynı anda vurunca çıkan sestir.
Sağlık : Birçok ünlü müzisyenin özellikle [rock] çalanların çok yüksek sesten dolayı duyma sorunları vardır bu yüzden bir doktora muhakkak danışın veya önlem alın.
Ayaklar : Bas davulunuzu ayak ile çalarken pedalı sürekli deriye gömmeyin trampete nasıl vuruyorsanız öyle vurun. Aksi taktirde ses kalitesini bozacağı gibi sürati de yavaşlatacaktır
Ataklar : Yapılan genel bir yanlış atak sırasında koşmaktır bu yüzden metronom kullanak faydalı olabilir.
Davul solo : Niye bazı sololar iyi tınlar ? Işte müzikal solo için gerekli ana hatlar: + Müzikal bir solo parçanın yapısına uygun olandır tersi gereksiz nota yüklemesidir+ Müzikal solonun aynı bir şarkı gibi yapısı vardır, yani başlangıç, orta ve son aksi taktirde bir (lick) salatası olabilir.
Geleneksel ve uygun tutuş : Daha yaşlı davulcuların bazılarının “traditional” tutuşu tercih ettiğini ve gençlerin de modern tutuşu seçtiğini göreceksiniz. Bandodan gelenler daha çok geleneksel tutuş prensibindedirler. Her 2 tutuştada sol elimizi geliştirmeliyiz ikisi arasında bir fark yok aslında.. Stick control : Bir davulcu hayatının daha az bölümün de sahnede ise daha çok ellerini, bileklerini çalıştırıyor durumdadır. çünkü enstrumanı öğrenmenin başka yolu yoktur. İlk başta sıkıcı olabilir ama gereklidir. Ellerinizi ayaklarınızı eğitmek zorundasınız bu da çok zaman ve sabır demektir çalışmanın çok yolu vardır. örneğin trampet veya çalışma padi, metronom vs..... Biraz tecrübe kazanınca davul seti üzerinde devam etmelisiniz. Daha sonraları grup ile çalmayı öğrenmektir...
Bakım : Davullar haftada bir temizlenmeli aynı evinizi temizler gibi olağan tempoda, Temiz bir bez alın ahşap kısmı kuru bezle temizleyin özellikle derinin kasnağa değdiği yer aralarını tozdan ve baget parçacıklarından arındırın bu iş için fırçada kullanabilirsiniz. Ahşap kısmı arada cilalayın aynı metal parçalara cila uygulaması yaptığınız gibi. Tonlama : çok sert çalan davulcular enstrumanlarını konser sırasında bir kaç kez tonlamak zorunda kalabilirler. Işte tonlamak için bazı hatırlatmalar...
---- üst deri tansiyonu
---- alt deri gerginliği
---- üst ve alt deri arasındaki uyum
---- deri tipi
---- ahşap tipi
bu özellikler tonlamayı oldukça değiştirmektedir. [Lütfen derilerin üzerine kağıt peçete vs yapıştırarak onların doğal tınılarını öldürmeyin]
Tonlama sırasında vidaların herbirini eşit turlarla çevirmeyi ihmal etmeyin ve deriyi ilk yerleştirdiğinizde elinizle çok yüklenmeden baskı uygulayarak bastırın ve derinin kasnağa iyice oturmasını sağlayın. İlave olarak kirli derileri [pamuk – kolonya] ile silip badem yağı ile parlatırsanız sıkı bir bas ton alırsınız.
Pedal : Tavsiye edilen teknik hem topuk yukarıda hem aşağıda her ikisini de kullanmaktır topuk aşağıda tekniği ayak bileğini geliştirir. Fakat unutmayın ! Ayakların ve ellerin gelişmesi yıllar ister ve gerçekten yetkin bir bateri sanatçısı olmak hiçde kolay değildir.
UYARI : Türk müzik sanayinin gerçekten yoz kültürden arınarak oluşması için seçici olalım ve dinleyeceğimiz sanatçıları özenle seçelim popüler kültür bizi doğru yerlere götürmez. Sürüden ayrılalım ve gerçek sanatçılar keşfedelim....
ÜZERİNDE DİKKATLE DURULMASI GEREKEN BAZI TEMEL TEKNİK AYRINTILAR:
Çok ağır tempoda temel etütlerin sürekli pratiği ve bu fikrin İÇSELLEŞTİRİLMESİ
a) Yorulmadan çalabilme konumuna geçene kadar SABIR “Self – Awareness”
b) Ruhsal olarak “GEVŞEK” konumuna geçip çalabilmek “NO STRESSMODE”
c) Kaliteli ses alabilmek için vuruş teknikleri TAP STROKE, FULL STROKE “Bunlar çalarken enerjiyi korumak için elzemdir.””TOUCH”
d) Gruplama ve alt bölümleme teknikleri(CÜMLE ÇALMA)
e) Yaşam Tekniği (Spor, Meditasyon, Doğru Beslenme)
Bateri takımı iyi ses çıkarılamadığı zaman bir gürültü makinesine dönüşebilir. Bunun için vuruş tekniklerini çok çalışmak gerekir. Bagetler yukarı- aşağı-yukarı çok seri şekilde vurulmaya çalışılmalıdır. Ana tema mümkün olduğunca çabuk kaçmaktır! Bunun için ellerinizin yere paralel olmasına dikkat etmelisiniz. Baget zeminde zıplamamalı ve sekmemeli, orta şiddetle bir ses çıkarmak için uğraşmalıdır.. Esas olan temel trampet etütlerini iyi çalmaktır. Bu çalışmaların davul setine aktarımı daha sonra olacaktır ve bu da ciddi zaman, çok sıkı çalışma ister. Orkestra ile beraber çalarken sade bir yol tercih edilmeli, müziğin gereğine göre cümleler çalınmalıdır. çok karmaşık, kalabalık çalan, işi "show" a çeviren bateristler belirli bir süre sonra orkestra arkadaşlarının da şikayetlerine maruz kalabilirler!!
Temel dayanak 4 lük nota üzerine yoğunlaşarak alt bölümleri düşünmek olmalıdır. Bateri notalarını bir melodi gibi anlaşılır hale getiren diğer bir unsur, hep aynı vurguda çalmak yerine vuruş şiddetini değiştirerek çalmayı denemekten geçer. (>) işareti, vurgulu, şiddetli çalması gerekliliğini ifade eder.
Bu yaklaşım müziğin nefes almasını sağlar. Bu sadece davulcular için değil, tüm enstrumanistler için geçerlidir.
USTALARDAN İNCİLER
Eğer iyi caz çalmak istiyorsanız neler çalınacağı konusunda plan yapmanız gerekir. Kararlı olmalısınız. Bu cinayete teşebbüs etmek gibi birşeydir. Bir şeye teşebbüs etme isteği ile çalmalısınız." Duke Ellington
"Burda büyütülecek bir şey yok. Doğru zamanda enstrümana doğru notayı vurursanız uygulamanız yeterlidir. Böylelikle müzik kendi kendine oluşur" J.S.Bach
"Çaldıklarım etrafımda olup bitene verdğim tepkiden ibarettir." Tony Willams
"Müzisyenin kafasında ki ton kendi müzik kavramıyla ilişkilidir. Tonun çok kuru veya çok öten tipte olmamasına özen gösterin. Davul sesinin güzelliğini veren tamamen tondur. Çalımınızı güzelleştirir veya olumsuz etkiler. Trampet tonlarken aşırı gergin veya bol tonlamaktan kaçının" Peter Erksine
Davullarla müzikal ilişki
Peter Erskine ne demiş ??
8 davulcuya aynı şeyi çaldırın ve bu basit bir "groove" olsun. Hepsi kolay şekilde bunu çalacaktır ama bunlardan sadece 1 veya 2 tanesi size "işte bu" dedirtecektir. Peki bu neden böledir? Birçok müzisyen "downbeat" veya "backbeat" çalacaktır. Ataklar, okuma etütleri vs. ama fark nerededir? Bu fark yaratıcının bir hediyesi midir ? Bu tabi ki bizi aşan bir konudur. Benim zannetiğim ise işte budur :
"Eğer birisi çalmanın mekaniğini anlamak için uğraşırsa ve notalar arası "sus" 'ların tabiatını araştırırsa bu "sır" mucize olmaktan çıkar. Belli bir zamandan sonra ben artık müziği dinleyip onun kalbini görebildiğime inanıyorum. Müziğe teslim olup beni görmesini beklerim
Tonlama : Benim için sesin davulun dısına cıkması önemlidir. Çalınan müziğin vuruşların dans etmesi esastır. Tonu doyurucu olmalıdır. Çok içine girmeden alabildiğiniz kadar onlardan bol resonans almalısınız. Bass davulda her 2 tarafa da deri takarım ve oldukça gergin olmasına dikkat ederim. Tomlarda ise susturmadan, ticari muzikte hafif bol, caz da ise alt üst gergin ton severim.
" Rafael gibi resim yapmak için 4 sene uğraştım ama bir çocuk gibi resim yapmak tüm hayatımı aldı" - Pablo Picasso
Diğer müzisyernler ile olan ilişkiler
Miraslav Vitous ile ilk defa çaldığım da bana şöyle dedi : "Ben davulcudan bir şeyler beklerken sen zamanı korudun, metronomun cok iyiydi. Avrupalı davulcular bunu yaptığında sadece beni takip ediyorlar. Ve ben bundan nefret ediyorum. Bu duruma bir ilave daha : "Marc Johnson ile çaldığmız zaman onun gitmediği alana ben gidiyordum. O da benim gitmediğim bir alana gidiyordu ve şahane bir duygu oluşuyordu. Ve parçanın ortasında birbirimize bakmadan bile bas-davul kalıbını değiştirebiliyorduk. Bu çok çalma ile alakalı birşey idi.
Bas davul tekniği
Benim bas davul tekniğim "topuk aşağıda" fikrine dayanır. Çünkü ayak düz ve olağan olarak pedal da olduğundan daha iyi denge ve denetim sağlanacaktır. Daha çok ses istediğimde ayak ucunu esas alarak topuğu hafif yukarı kaldırırım. Birkaç ufak öneri !
01. Ben dinamiklerin metronom ile kesinlikle çalışılması gerektiğine inanıyorum. En azından baslangış olarak.
P. Piano means soft
MF. Mezzo forte means modertely loud
F. Forte means loud
-----
Piano : Düşük tuşe
MF : Orta derecede
F : Kuvvetli vuruslar olarak tanımlanabilir.
Birçok davulcuda görülen temel sıkıntı şarkının gidişatı içerisinde dinamiklerle çalmaya çalışırken metronom oynamasıdır (kasma, çekme). Bu sorunu gidermek için davulda egzersizleri çalışırken dinamiklere dikkat ederek çalışmaktır. Hi hat ile (mezzo forte) çalınan ritimin Ride geçerek forte çalınması gbi (yada tersini ygulayarak) Böylelikle groove oluşmaya baslanacaktır.
02. Sahnede çalarken sahne içindeki balans'ın bozulmaması için monitörlerin Soundcheck'deki gibi kalmasına dikkat ediyorum. Eğer ki monitörüm ile oynama düşüncesine girersem kendimi monitorumden yavas yavas actırmak gibi. Bir süre sonra aynı olayı diğer arkadaslarımın da yaptırması gerekir. Aksi halde sahne içinde gittikçe artan bir volume ve kaos yaşanabilir. Bunun yerine kendi kontrollu çalarak arkadaşlarımı duymasını sağlayabiliyorum "Recep Akdeniz "
Değişik Bir Örnek:
Çizgi ötesi davul dersi veren bir hoca olan Robert Kaufman şöyle bir öğrenme sürecinden bahseder:
a) BİLİNÇLİ YETERSİZLİK” Yeni Başlayan”
b) BİLİNÇSİZ YETERSİZLİK
c) BİLİNÇLİ YETERLİLİK
d) BİLİNÇSİZ YETERLİLİK
… ve devam eder.
ESAS OLAN NEDİR?
Zil değil, davul değil, sopa değil, pedal değil, p.yayı değil, ayak değil, bilek değil, parmak değil
ONLARI HAREKET ETTİREN…
Müzikte zihinsel hafıza çok kullanılır.
Demek ki zihnimizi iyi kullanıp, onunda sağlığını korumamız gerekmektedir.
TAVSİYELER: Orman yürüyüşleri, kanoculuk, dağcılık, meditasyon, yoga, dövüş sanatları, felsefe kitapları, detaylı düşünce konumu, sufizm vs.
Multiple Bounce Roll

APPLICATION:
In order to play the multiple bounce roll with a high quality of sound, speed is not a determining factor, so we have elected to skip the "open-close-open" approach in favor of one that has a more 'real-world' application. Each of the following exercises is written within a tempo marking that is appropriate to produce the best quality of sound for a buzz roll (for most applications). The "overlap" in recommended tempos takes into account various dynamic levels, drum sizes and head tensioning.
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Triple Stroke Roll

Double Stroke Roll

The Five Stroke Roll

Seventeen Stroke Roll

The Single Stroke Roll


The Single Stroke Four


Single Stroke Seven



Bateristler bateri davul bateri bateri tama yamaha lars bateri bateri çalanlar teknikler bateriler markalar teknikler bateriler etüd satılık alınık ist bateri bateristler bateristim baterist baterist baterist baterist baterist baterist baterist baterist baterist